Hikâyede 1964 yılındaki Büyükada atmosferi yansıtılacaktır. Adaya hâkim bir hayata sahip olan zengin Rum asıllı ailenin kızı Eleni, aynı adada hayatını sürdüren faytoncu çocuğu Sedat ile imkânsız bir aşk yaşayacaktır. Olaylar bu aşkın doğuracağı sonuçları aktaracaktır. Sürgün Çocukluk dönemlerinden beri birbirlerine aşık olan Sedat ve Eleni isimli karakterlerin, Edebiyat Fakültesi’nde yeniden kesişen kariyerleri üzerinde ilerleyecektir. Sedat, babasını zor ikna etse de Eleni’yi istemeye götürmeyi başaracaktır. Fakat Eleni’nin babası Stavro, evliliğe müsaade etmeyecektir. Aralarındaki sınıf farkını kabullenmek, kendisinin kabul edebileceği bir şey olmayacaktır. Öte yandan kültür farkını da hesaba katacaktır. Türkiye ile Yunanistan arasında ortaya çıkan diplomatik kriz, ikilinin aşklarına yiyecekleri, en büyük darbe olacaktır.