Daha öncesinden tanışıklığı olmayan karakterlerin, terk ortak yanları Oceanic Havayollarına ait Sydney ile Los Angeles arasında yolculuk yapacak 815 numaralı sefer uçağına binmeleridir. Uçak, kalktıktan belirli bir süre sonra kontrolü kaybedecektir. Pasifik semalarındayken, bir adaya düşerek, büyük bir korku atmosferi yaşatacaktır. Lost Adaya düşen yolcuların yaşam mücadelesine ışık tutacaktır. Kazazedelerin hepsinin farklı yaşamları ve hikayeleri bulunmaktadır. Yaşadıkları şokun etkisinden uzun süre çıkamayacaktırlar. Bazı karakterler, düşer düşmez hayatlarını kaybederlerken kimileri ise uzun soluklu bir mücadele süreci yaşayacaktırlar.
Seyahat planları, Pasifik Okyanusu’nun ortasında kalmalarıyla tehlikeye giren karakterler, daha önce rastlamadıkları türden bir adada yaşamaya çalışacaklar. Başlarına gelebilecek tüm kötülüklerin geldiğini düşünseler de sorunlar uçağın düşmesiyle sınırlı kalmayacaktır. Doğa şartlarına karşı hayatta kalabilmek adına biraz dişlerini sıkmalarının gerektiğini düşünecektirler. Fakat asıl gerçek, düşündüklerinden daha farklı nüksedecektir. Bunun yanında, doğa şartlarına adapte olmaları kolay gerçekleşmeyecektir.
Başlarda 324 yolcunun bulunduğu uçaktan kurtulan 70 kişi, kendilerini şanslı olarak nitelendirmiştirler. Fakat başlarına gelebilecek belaların ve ortaya çıkacak olan kargaşanın farkına henüz varmamıştırlar. Bütün bunlara rağmen ada yalnız olmadıklarını, çok sonrasında fark edecekler. Doğa ile başa çıkmaya çabalasalar da esrarengiz adayla başa çıkmak daha zorlu olacaktır. İnsanları öldüren siyah dumanlar, zamanda yaşanılan atlamalar, ışık parlamaları ve ortaya çıkabilecek çoğu durum karşısında çaresiz bir şekilde kalacaklar.
Onca insan normal şartlarda güçlerini birleştirmek zorundadır. Karakterlerimiz de başlarda bunun mantıklı bir fikir olacağını öne sürecektirler. Çünkü yaşadıkları travmanın etkisi, uzun süre etkili olacaktır. Bu nedenle de birbirlerine hâkim olmaları gerekmektedir. Bir çözüm bulana kadar hayatta kalmaya çalışacaklar ve beraberliklerini bozacak davranışlardan kaçınacaklar. Doğa ve doğa üstü varlıklara karşı girişecekleri mücadelede, kaybedecekleri sadece hayatları olacak. Bu durumu başlarına gelen hadiseleri kanıt göstererek pek fazla önemsemeyecekler. Bunun yanında kolay kolay pes etmekte istemeyecekler. Bunun için de birbirleriyle uyumlarını korumaya çalışacaklar. Çünkü sürüden ayrılanın kurtlara yem olacağının farkına varacaklar. Aralarında sürdürdükleri ilişki, yardımın geciktiği her dakika uç noktalara erişecek ve en sonunda kontrol edilemez bir hal alacaktır.