Hikâyenin kahramanı, NYPD’de görevli sıradan bir dedektiftir. Kendisi bir süre sonra sıra dışı olaylara tanık olacaktır. Dedektif olmak, kendisi için büyük bir hedeftir. Babasının ölmesinin ardından bu yönde bir kariyeri kafasına koymuştur. Babası kahraman bir polis memurudur ve soruşturmasını yürüttüğü suçluların hedefinde saldırıya uğrayarak kahramanca ölmüştür. Cenaze töreninde gözlemlemiş olduğu atmosfer, polislik konusundaki duygularının kabarmasını sağlamıştır. Bütün hayatını polis olabilmek üzerine kurmuştur. Çeşitli testleri tamamlayarak, en sonunda emniyet tarafından tescillenen bir dedektif olma unvanına layık görülmüştür. Babasının bıraktığı yerden, adaleti sağlamaya çalışacaktır. 21 Bridges Babasının izinden giden bir New Yorklu dedektifin, tanık olacağı soruşturmaları ele alacaktır. Şehir en kaotik zamanlarını geçirmektedir. Ortaya çıkan bir adam, hedefine polisleri koymuştur. Şehir çapında birçok polis, pusuya düşürülerek avlanmıştır. Bu durum bir süredir gözden düşen dedektif için bulunmaz bir fırsat olarak görülecektir. Durumu lehine çevirip, seri katili yakalamaya soyunacaktır. Ancak karşısındaki güç tahminlerinin çok üst noktalarındadır. Dedektif tarafından yürütülen araştırma süreci bir hayli tehlikeli olmaya başlamıştır. Çünkü, suç imparatorluğunun temelinde yine meslektaşları bulunmaktadır. Ortaya çıkan durumlar, tamamen iç hesaplaşmalardan kaynaklanmaktadır. Kendisi meslektaşlarını takip etmeyi düşünürken, aynı şekilde başkaları da kendisinin ensesinde gezecektir. Katil yakalanmak üzeridir ve dedektifte elinden geldiğince mücadele edecektir. Katilin, şehirde ortaya çıktığı andan itibaren tüm köprüler kapatılıp, dış dünya ile bağlantılar kesilerek kaçışına engel olunmak istenecektir.

Hikâyenin kahramanı Jean, yalnız başına yaşayan bir gençtir. Akranlarından epey farklı halleri bulunmaktadır. Hayatının seyri de son derece enteresan bir şekilde ilerlemektedir. Ancak bütün hayatı, yeni taşınan bir komşusu nedeniyle değişmeye başlayacaktır. Sadece jim – Just Jim Jean ile yeni komşusu arasındaki ilişkiye odaklanacaktır. Köpeğini kaybeden Jean, komşusunun kendisin yardımcı olmasıyla kısa sürede bulacaktır. Bu yardımlaşma, aralarında arkadaşlık tohumlarının serpilmesine yol açacaktır. Sonrasında komşusunun saklamış olduğu birtakım sırları öğrenecektir. Geçmişte yaşadıkları, komşusunda şiddetli özgüven yıkılmalarına yol açmıştır. Öte yandan son zamanlarda giderek daha başka türden davranışlar sergilemeye başlamıştır. Jean’ın yakından merakını çeken bu konu, aydınlatılmadan beklenilmeyecektir. Tavrındaki değişimin sebebini anlamak için araştırmaya başlayacaktır.

Hikâyede bebek bakıcılığı yapan Greta’nın başından geçenler yansıtılacaktır. Greta, fazlasıyla içine kapanıktır. Zor olsa da en sonunda İngiliz bir aile tarafından çalışacak bir iş bulacaktır. Ailenin bebekleri oyuncaktır. Buna rağmen bebeğe bakıcı olarak görevlendirilecektir. Greta uzun süre bu gülünç durumun gizemini anlamaya çalışacaktır. Çünkü kendi gözünde tanık olduğu hiçte mantıklı değildir. Lanetli Çocuk – The Boy Bebek bakıcısı pozisyonundaki Greta’nın, İngiliz asıllı bir ailenin yanında tanık olacağı tuhaf durumlar üzerinde ilerleyecektir. Greta, oyuncak olduğunu düşündüğü bebeğin aslında gerçek bir bebek gibi davrandığını fark edecektir. Bu sırrı öğrenmesiyle birlikte aileye ve bebeğe bakış açısı tamamen değişecektir. Öte yandan karşısında beliren sorunların da üstesinden gelmek zorunda kalacaktır.

Hikâyede Olive adındaki karakterin, başında geçenler üzerinde durulacaktır. Karakterin kendisi son derece tez canlı bir genç kızdır. Hayatında birtakım büyük problemler ortaya çıkmış ve sorunlu bir dönemden geçmeye başlamıştır. Genç kız, ömrü boyunca rastlamadığı derecede çok olumsuzluğa, peş peşe rastlamaya başlayacaktır. Güzel seyreden kariyeri, işinden kovulmasıyla birlikte büyük bir sürpriz yaratmıştır. Öte yandan çatırdayan ilişkisi en sonunda son bulmuştur. Üst üste yaşadığı travmalar, tükenmişlik sendromuna girmesine yol açmıştır. Kısa sürede bu kadar yükü kaldırmak konusunda, gözle görülür bir başarı sağlayamayacak ve bir süreliğine yoğun yaşam atmosferinden kurtulmaya karar kılacaktır. Tone-Deaf Olive isimli genç kızın, hayatının üzerine çöken karabulutlar üzerinde ilerleyecektir. Yaşadıklarının travması ne yaparsa yapsın atlatılamamaktadır. Son çare olarak şehirden kaçmaya ve anılarından uzaklaşmaya karar verecektir. Bunun için doğal güzelliğe sahip ve insanlardan soyutlanmış kırsal bir bölgeye doğru yola çıkacaktır. Bu ıssız bölgede, doğayla bütünleşerek bütün huzursuzluklarını kovabileceğine kanaat getirecektir. Kendini toparlamaya çalışacak ve aynı anda da geleceğini çizmek üzere harekete geçecektir. Muazzam bir manzara karşısında kalacak yerini de Harvey isimli bir karakter sayesinde ayarlayacaktır. Harvey, dul ve yaşlı bir adamdır. Olive’ye ev kiralayacak ve kır temalı bir tatil geçirmesinden sorumlu olacaktır. İki karakterin de bambaşka zaman dilimlerinde yaşamaları ve kuşak farklı, aralarında sık sık çatışmalarına yol açacaktır.

Hikayenin odağında Lorraine ile Ed Warren çifti bulunmaktadır. Karakterler, kariyerlerini cinler ve şeytanlar üzerinde araştırmalar yaparak sürdürmektedirler. Diğer taraftan da evliliklerinin ve kızlarının getirmiş olduğu sorumluluklarla uğraşmaktadırlar. Yaşamlarından mutlu olan karakterler, korku konusunda da üst düzey bir algıya sahiptirler. Kızlarını sürekli olarak ne ile uğraştıklarından uzak tutmaya çalışmaktadırlar. Bu durum, yaşamlarının bir o kadar da münzevi geçmesine neden olacaktır. Kızların, kötü ruhların etkisinde kalmamaları adına bir dizi güvenlik önlemleri mevcuttur. Annabelle 3 (Annabelle Comes Home ) Warrenler için mutluluklarının hiçbir şekilde bozulmayacağına yönelik inançları tamdır. Fakat, Annabelle isimli oyuncak bebeğin yaşamlarına girmesiyle birlikte olaylar, hesaplarının dışına çıkmaya başlayacaktır. Annabelle dışarıdan bakıldığında sıradan bir oyuncak bebek görüntüsüne sahiptir. Fakat işin arka planında siması ve etkisiyle büyük bir karanlık ruhu barındırmaktadır. Bir süre önce yaratmış olduğu büyük yıkımlar, son çare olarak Ed ile Lorraine’nin gözetiminde bırakılmasını zorunlu kılacaktır. Çift, oyuncak bebeği eser odalarında kilitli vaziyette tutacaklar, etkileşimi önlemek için kutsal bir camla muhafaza edecekler ve son olarak da bir papaz yardımıyla karanlığa hapsedecekler. Bütün bunlar sonucunda Annabelle’ni ebediyete kadar bulunduğu vitrinde saklı kalacağı düşünülecektir. Warren çifti hayatlarına devam ederlerken, küçük kızları Judy’nin merakını hesaba katmayacaktırlar. Judy’nin Annabelle’ye karşı beslediği merak, bir anda kötü ruhun yeniden salınmasına yol açacak ve hem ailesini hem de arkadaşlarını tehlikeye atmış olacaktır.

Hikâyede 1944 yılı ve Auschwitz bölgesindeki bir kampta yaşanılanlar üzerinde durulacaktır. Bölgedeki kamplardan birisinde, Saul Auslander isimli Macar kökenli bir esir tutulmaktadır. Bütün olaylar kendi merkezliğinde ilerleyecektir. Saul, üst yetkililer tarafından seçilmiştir. Aslında öldürülmesine karar verilse de birkaç ay krematoryumda çalışması uygun görülmüştür. Saul’un Oğlu – Son Of Saul Saul Auslander’in kaderini değiştirmek adına girişeceği yolları aktaracaktır. Saul, krematoryumda çalışan komandolardan yalnızca birisidir. İnsanlık dışı gelebilecek bütün gündelik işlerin üstesinden gelmektedir. Bir süre sonra yakılacak olan bir çocuk ile karşılaşacak, bu durum hayatını sorgulamasına yol açacaktır. Çocuğun peşinden büyük bir merakla araştırmaya çıkan Saul, kendisi gibi aynı kaderi paylaşacak çocuğun, insani usullerde toprağa gömülmesini sağlamak isteyecektir.

Hikâyede FBI ile ortaklaşa hareket edecek bir adamın, başından geçenler anlatılacaktır. Jim isimli genç adam, pilotluk görevini yürütmektedir. Kısa bir süre önce ailesiyle beraber tatilden dönmüştür. Karakteri, havaalanında beklemediği sürprizler yakalayacaktır. FBI tarafından baskın yapılmış ve uçağının içi didik didik aranmaya başlanmıştır. Sonrasında milyon dolarlık piyasa değerine sahip kokaine ulaşılacaktır. Driven Uçakta bulunan kokain sonrası Jim’in düşeceği durum üzerinde ilerleyecektir. Yapılan soruşturma sonucunda, karakterin ailesini geçindirmek amacıyla yükü taşıdığı ve herhangi bir ticaretinde etkin rol almadığına ulaşılacaktır. Bu saatten sonra Jim’in önünde tek çıkış yolu bulunmaktadır. FBI ile iş birliği yapıp, onları büyük kartellere ulaştırabilmeye çalışacaktır. Bu süreçte ecel terleri dökecektir.

Hikâyede NASA’nın Mars projesi de dahil olmak üzere güneş sistemindeki faaliyetleri yansıtılacaktır. Roy McBride, NASA’nın en gözde personellerinden birisidir. Karakter için hayatındaki en önemli birey, hep babası olmuştur. Babasının izinden giderek tıpkı onun gibi uzay mühendisliği unvanına erişmiştir. Başarılı eğitimini bitiren Roy, NASA’da istihdam edilerek, kurumun üst rütbeli çalışanları arasına girebilmeyi başarmıştır. Kendisine kurumun güveni sonsuzdur. Ad Astra Roy isimli astronotun, uzay macerası üzerinde ilerleyecektir. NASA’da birçok testten geçen karakter, hiçbir sonucunda yanıltmamıştır. Kariyerinin yanında mutlu bir aile kurabilmeyi de başarmıştır. Eşiyle arasında özel bir bağ vardır. Fakat babasının eksikliğini, hayatın her noktasında hissetmekte ve büyük bir özlem duymaktadır. Babası 20 sene önce çıktığı uzay araştırmasından, bir daha geri dönememiştir. Neptün için çıktıkları keşif uçuşunda, araştırma ekibinin liderliğini babası yapmaktadır. Fakat ortaya çıkan durumlar, dünya ile bağlantılarının kopmasına yol açmış ve bir daha haber alınamamıştır. Artık öldükleri konusunda herkes aynı fikre sahiptir. Roy, ortaya çıkan garip durumlar sonucunda, babasının çalışmaları hakkında bilgi sahibi olma fırsatı edinmiştir. Artık, kendisi de babasının izini sürmek üzere gönderilecektir. Lima görevinin neden başarısız olduğu gelecek araştırmalarında kaderini belirleyecek bir sorudur. Kendisinden beklenilen bu sorunun cevabını bulmaktır. Roy, geçmişte atmosfere çakılmak durumunda kalmış ve uçuş yapmasına bile imkânsız gözüyle bakılmıştır. Fakat bu görev için bütün fedakarlıkları üstlenmeye hazır olacaktır.

Amerikan Ordusu adına yıllarını adayan John Rambo, birçok kahramanlık destanına imzasını atmıştır. Artık yaşamını daha tekdüze yaşamaya karar verecektir. Bunun içinde askerlik görevinden emekli olup, daha müşkül bir yaşam yürütmek durumunda kalmıştır. Bu zamana kadar aldığı her görevi, harfi harfine başarılı bir şekilde yerine getiren karakter için asıl hayat mücadelesi yeni başlayacaktır. Yılların aksiyonuna karşı, vücudu mental bir yorgunluk geçirmektedir. Yaşının da desteğiyle artık, emekli yaşamına ayak uydurmak zorunda kalmıştır. Rambo Last Blood John Rambo’nun, sivil yaşama alışma süreci üzerinde duracaktır. Üstelik, aldığı yaralar ve kaptığı hastalıklar sağlık problemlerini yeni yeni ortaya çıkarmaya başlatmıştır. Arizona’ya yerleşen karakter, sote bir çiftlikte yaşamaya başlamıştır. Yıllar geçmesine rağmen, tanık olduğu travmalardan dolayı bir dizi bozuklukla karşı karşıya gelmek zorunda kalmıştır. Artık vücudundaki rahatsızlıklar, kendisini fazlasıyla yavaşlatmaya başlamıştır. Kasabada günlük işlerle geçimini sağlayan karakterin yaşamı, kısa süreliğine de olsa bu şekilde devam edecektir. Sonrasında Maria isimli emlak müdürünün çağrısıyla birlikte, kendini yeniden aksiyonun içinde bulacaktır. Maria’nın torunu bir süre önce Meksika sınırını geçmiş ve bir anda ortadan kaybolmuştur. Kendisine ulaşabilecek tek kişinin John Rambo olduğu düşünülecektir. John Rambo, eski dostuna borcunu ödemek için son bir kez daha göreve çıkacaktır. Sınıra doğru yol alan karakter, burada faaliyet gösteren bir insan kaçakçılığı çetesini gözlemleyecektir.

Hikâyenin ana odağında dört kişiden oluşan, çekirdek bir aile bulunmaktadır. Aile, çevrelerine oranla son derece müşkül bir imaja sahiptir. Hayat mücadeleleri, her geçen gün daha fazla sınırlarını zorlamaktadır. Ki-woo isimli karakter, dört kez üst üste üniversite sınavına katılmıştır. Bu nedenle de bu sınav konusundaki tecrübeleri, akranlarına oranla daha fazladır. Üstelik başarılı olmayı da becermiştir. Parasite (Gisaengchung) – Parazit Ki-woo’nun dört kez üniversite sınavına girmesinin, ailesinin kaderini dahi nasıl değiştirdiği üzerinde duracaktır. Karakter, bir arkadaşı vasıtasıyla tüm yaşam stillerini değiştirecek bir iş bulacaktır. Zengin bir aile, uzun zamandır kızlarına ders çalıştırıp, sınava hazırlayacak birini aramaktadır. Fakat bu iş için sadece Ki-woo’nun deneyimine sıcak bakacaklar. Ki-woo’nun varlıklı aile tarafından işe alınması, kendilerinin yaşantısını da derinden etkileyecektir. Ki-woo, bugüne kadar hep dar gelirli bir yaşam sürdürdüğünden dolayı, zengin ailenin evinde kontrolü kaybedecektir. Diğer taraftan öteki aile üyeleri de karşılarında duran zenginlikten faydalanmak isteyecekler. Zenginliğiyle muazzam bir imaja sahip olan Park ailesi, evlerini artık tıpkı parazitler gibi kendilerinden faydalanmak isteyen Ki-woo’nun ailesiyle paylaşmak zorunda kalacaklar. Park ailesi, aşırı varlıkları yüzünden duygusuz ve aptal bir ifadeye bürünmüştürler. Bir süre sonra Ki-woo’nun menfaatçi ailesini gözlemleyip, aslında ne kadar mutlu olmaları gerektiğini fark edecektirler. Her iki ailenin de birbirlerinin yaşamlarına doğru keskin dokunuşları gözlemlenecek ve etkileri hissedilecektir.

Hikâyede Adam, eşi Carla ve küçük kızı Sophie’nin başından geçenler aktarılacaktır. Aile, başlarını dağ evlerine sokmuşturlar. Uzun zamandır sakin bir yaşam, geçirmektedirler. Karakterler, geçimlerini çiftçilik yaparak sağlamaktadırlar. Her ne kadar işleri pek zor olmasa da bulundukları bölge, kurtlar, ayılar ve yabani birçok hayvan konusunda kalabalıktır. Tekin olmayan bir yerde yaşamaları, belanın sürekli enselerinde gezmesine yol açacaktır. Kurt Baskını – The Pack Çiftçi ailenin, başına gelenler üzerinde şekillenecek. Aile, vahşi hayvanlara karşı tedbirli davranıp, işlerini erken vakitlerde bitirmeye çalışsa da başlarına büyük bir bela gelecektir. Sıradan bir gecede, dışarıdan kalabalık köpek sesleri duyacaktırlar. Sesleri takip ettiklerinde, evlerinin vahşi kurtlar tarafından çevrildiğini gözlemleyecekler. Üstelik kapıları da zorlanmaya başlandığında, çaresizce çözüm yolu bulmaya çalışacaklar.

Kim Byeong Gook isimli karakter, üst düzey bir şirkette şeflik pozisyonunda yer almaktadır. Çalıştığı şirkette, kendisi herkes tarafından sevilen ve sayılan bir tip olarak görülmektedir. Ailelerinin reisi olarak Byeong-Gook, tüm aile üyelerini öldürüp bir anda ortadan kaybolacaktır. Soruşturmaya Jong-Hoon isimli dedektif atanacaktır. The Office (Opiseu) Byeong-Gook’un tüm ailesini kıyımdan geçirmesi üzerinde ilerleyecektir. Dedektif, karakterin iş arkadaşlarıyla konuşacaktır. Herkes, kendisiyle alakalı detaylara inmekten çekinecektir. Üstelik Mi-Rye isimli yakın arkadaşı, bir şeyleri sakladığı imajını yaratacaktır. Dedektif, kamera kayıtlarını taradığında, Byeong-Gook’un şirketteki ofisine girdiğini gözlemleyecektir. Ama ofisten ayrıldığına ait bir gözlem yapamamıştır. Bu olayları daha karmaşık bir boyuta geçirecek ve içinden çıkılması daha fazla zorlaşacaktır.

Harry Fox, büyük paralar kazanmıştır. Ancak bir gecede kazandıklarının yanında, tüm parasını kaybetmekle karşı karşıya kalmıştır. Uzun süredir keyfini sürdüğü lüks yaşamı, ellerinden kayıp gitmek üzeredir. Arabaları ve evleri, yavaş yavaş kaybedilecektir. Traders Hayatındaki değerli unsurları, kaybeden bir karaktere odaklanılacaktır. Hayatı altüst olmaya başlayacak olan karakter, internette sörf yaptığı vakit, gözüne bir sayfa ilişecektir. Bu sayfada büyük paralar bahis edilmektedir. Yasadışı dövüşler düzenlenerek, kazanan bütün parayı alabilmektedir. Dövüşlere katılıp, kazanmaya çalışacak ve bu şekilde lüks yaşamından kopmamayı gözleyecektir. Bunun için iyi dövüşmesi ve hayatta kalması gerekecektir. Ancak karşı karşıya kalacağı durum, hesaplarında düşündüğünün aksine gelişecektir. Karşısındaki rakipleri, fazlasıyla dişlidirler.

Meksikalı bir çetenin içine, sıra dışı bir ajan sızmıştır. Arnulfo Ribio, çetenin en sadık üyelerinden birisidir. Uzun yıllardır bünyelerinde, silah kaçakçılığını organize etmektedir. Bir süre sonra bir ATF ajanlığı yapan Halk tarafından tutuklanmak istenecektir. Ribio, kolay yoldan teslim olmakta kararlı değildir. 600 Millas – 600 Miles Ribio ve Halk Harris arasındaki ilişkiye odaklanacaktır. Ribio tarafından bertaraf edilen ajan, patronlarına götürülmek üzere paketlenecektir. Ancak karşılarında 900 kilometrelik bir yolculuğun sorunsuz geçmesi gerekecektir. Bu yolculuk süresince, ikili birbirlerine karşı daha sıcak yaklaşmaya başlayacaktırlar. Aralarındaki samimiyet, yolculuk bitmeden dostluğa kadar dönüşecektir. Ribio için dostluk ve para hırsı adına seçim yapması gerekecektir. Artık yaşadığı hayat kendisine de mantıklı gelmemektedir.