Hikâyede 1960’lı yıllar da otomotiv devlerinin yarış rekabetlerinden bahsedilecektir. 1966 yılına gelindiğinde Le Mans 24 Saat adında bir yarışma tertip edilecektir. Bu zamana kadar Ferrari, pistlerin kralı olarak görülmüştür. Kendilerine rakip olarak çıkacak araba da Henry Ford tarafından yapılmak istenecektir. Lacocca’nın ortaklığıyla, mühendislerin sınırlarını zorlayıp, kendi markalarında ve tasarımlarında bir araçla yarış pistlerine dönüş yapmayı amaçlayacaktırlar. Kendileri için en büyük amaç Ferrari’yi alt edebilmektir.
Asfaltın Kralları Ferrari’yi alt edebilmek için girişilecek mücadeleyi aktaracaktır. Ford ile Ferrari arasında ortaya çıkarılmak istenilen rekabet, yarış tutkunlarının da hoşuna gidecektir. Bu sayede yarışlardaki seyir zevkinin daha fazla artacağını düşünecektirler. Amerikalı Carrol Shelby, araç tasarımcısı olarak en büyük avantajları olacaktır. Öte yandan İngiliz asıllı Ken Miles isimli yarış pilotunun da gözü pekliği, fizik kanunları ve kendi şeytanları konusunda muazzam bir performans gösterecektir. İkilinin yakaladıkları uyum, Ford Motor Company içinde devrim yaratacak bir yarış aracının ortaya çıkmasına olanak tanıyacaktır. Üstelik, Enzo Ferrari’nin tacını Fransa ‘da düzenlenecek olan Le Mans 24 Saat yarışında almayı kafaya koyacaktırlar. Yarış sektörünü domine eden Ferrari, karşısında rakip olarak göreceği araç sonrasında, büyük bir şaşkınlığa erişecektir. Çünkü, Ford tarafından dişlerine uygun bir araç tasarlanmış ve üst düzey bir mühendislik kullanılmıştır. Yarış sektöründe Ferrari artık tek başına daha fazla devam edemeyecektir. Aralarında ateşlenen rekabetin fitili, yüzyıllar boyu sürecek cinsten olacaktır.